Çıkış Yolu - 4 Temmuz 2023

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Madımak ve Başbağlar katliamlarıyla ilgili konuştu. Perinçek, "Madımak ve Başbağlar ikiz kardeş" ifadelerini kullandı.

Perinçek, Başbağlar katliamının kamuoyunda yeteri kadar önemle karşılanmadığını vurguladı. Perinçek, "Başbağlar fakir köylü diye mi bu kadar önemsenmiyor? İnsanın aklına ister istemez bu soru geliyor." ifadelerini kullandı.

Perinçek, Kocaeli'ndeki Suriyelilere yönelik kışkırtmaların yapılmasına dikkat çekti. Perinçek, Madımak ve Başbağlar gibi katliamların, toplumun bu kışkırtmalara teslim olması halinde yeniden gerçekleşebileceğini vurguladı.

Perinçek, Gladyo'nun Türkiye'de ezildiğini belirtti. Perinçek, 15-16 Temmuz'da darbe girişiminin ezilmesinin Madımak ve Başbağlar katliamına verilen en köklü cevap olduğunu vurguladı.

Perinçek, Madımak ve Başbağlar katliamlarının halkın bir kısmının galeyana getirilerek gerçekleştirilen olaylar olmadığını vurguladı. Perinçek, "Doğrudan doğruya yer altındaki Amerikan Gladyosu'nun tertiplediği olaylar" ifadelerini kullandı. Perinçek, "PKK'yı harekete geçiren de Gladyo, Madımak'taki olayları tertipleyenler de Gladyo" dedi.

Perinçek, Madımak olaylarının olduğu dönemde, Başbakanlığa vekalet eden Erdal İnönü ile defalarca konuştuğunu aktardı. Perinçek, İnönü'nün kendilerini rahatlatmaya çalıştığını ancak duruma müdahale etmekte geri kaldığını belirtti. Perinçek, "Bu Erdal İnönü'nün değil, sosyal demokrasinin sorunu. Müdahalesizlik" ifadelerini kullandı. 

Perinçek, Başbağlar'ı da, Madımak'ı da, Kahramanmaraş'ı da NATO'nun yaptığını belirtti.

Perinçek, Kuran'ı Kerim'i yakanın da, Başbağları yakanın da Madımak'ı yakanın da NATO olduğunu vurguladı. Perinçek İsveç'in NATO'ya girmesine evet demenin, bu kışkırtmalara evet demek anlamına geldiğini belirtti.

Perinçek, AK Parti'nin Silivri duvarlarının yıkılmasından sonra ABD'ye karşı belli bir karşı duruş sergilediğini ancak kararsız davrandığını aktardı. Perinçek, "Bugün Türkiye'de pahalılık varsa Tayyip Erdoğan'ın NATO'nun dayattığı ekonomi politikalarını devam ettirmesidir" ifadelerini kullandı.

Perinçek, hükümetin NATO'yu anlamadığını ya da anlamak istemediğini aktardı. İsveç'in NATO üyeliğinin terör meselesi üzerinden konulmasının yanlışlığını vurgulayan Perinçek, "NATO'nun Rusya'ya vurduğu her darbe Türkiye'ye vurduğu darbedir. Türkiye'ye vurduğu her darbe Rusya'ya vurduğu darbedir. Rusya'ya yönelen tehdit Türkiye'ye de yönelmiştir. Bu denklemi anlamadan Türkiye içinde bulunduğu süreçten çıkamaz" ifadelerini kullandı.

Perinçek, Tayyip Erdoğan hükümetinin NATO'ya önem atfetmesine karşın Macron'un "NATO'nun beyin ölümü gerçekleşti" ifadelerini hatırlattı. Perinçek, "ABD başkanından sonraki en Amerikancı Cumhurbaşkanı Macron bile NATO'nun öldüğünü kabul etti" ifadelerini kullandı.

Perinçek, ABD'nin artık bölgede söz sahibi olmadığını, insiyatifini kaybettiğini aktardı.

Perinçek, Fransa'da yaşanan olaylar gibi Türkiye'de de kışkırtmalar yapıldığını kaydetti. Perinçek, kışkırtmaların merkezinde Zafer Partisi ve İyi Parti'nin olduğunu aktardı. Kışkırtmaların önüne geçmek için derhal Suriye ile anlaşmanın önemine vurgu yapan Perinçek, "Ama hükümet buna ayak diriyor. Neden? Çünkü Tayyip Erdoğan yönetimi Amerika karşısında bağımsız, kararlı bir siyaset izleyemiyor" ifadelerini kullandı.

Perinçek, ekonomide yaşananları da değerlendirdi. Perinçek, Türkiye'de üretilen yaklaşık 500 milyar doların yabancı bankalarda bulunduğunu hatırlattı. Perinçek, bu paraların üretime yönlendiremediğini aktardı. Perinçek, devletin bu tasarrufları yatırıma yönlendirmesi gerektiğini aktardı.

Perinçek, Türkiye'de yaşanan kira krizine değindi. Perinçek, USMER'in kira bedellerine ilişkin kanun önerisi hazırladığını belirtti. Perinçek, 5 yıl içerisinde bütün vatandaşları çağdaş, güvenli konutlara kavuşturabileceklerini aktardı. Perinçek, 3 yıl kira bedellerini donduracaklarını söyledi. Perinçek, ayrıca bundan sonra yapılacak kira sözleşmelerinde de taban fiyat uygulamasını getireceklerini aktardı. Perinçek, ayrıca boş tutulan evler için de ek vergiler getireceklerini belirtti.

Perinçek, kiralarda yüzde 25 sınırının uygulanamamasının devlette bir zaafın olduğunu gösterdiğini aktardı. Perinçek, devlette zaafların arttığını örneklerle açıkladı. HDP'nin kapatılmaması, 500 milyar doların yabancı bankalara yatırılmasının önlenememesi, kiralarda yüzde 25 sınırının uygulanamaması gibi örneklerin devletin zaafını gösterdiğini belirten Perinçek, "AK Parti yönetiminde Türkiye devletinin otoritesini kaybettiği ve uygulamalarda da kararlı olamadığını görüyoruz" ifadelerini kullandı. 

Perinçek, CHP'deki değişim tartışmalarını değerlendirdi. Perinçek, değişim kavramının devrim kavramına karşıt olarak ABD tarafından piyasaya sürüldüğünü aktardı. Perinçek, CHP'de değişimin sadece vitrin üzerine konuşulduğunu belirtti. Perinçek, "Türkiye'nin değişimle çözülecek sorunları yok devrimle çözülecek sorunları var" ifadelerini kullandı.

Perinçek, önümüzdeki sonbaharda toplumda devrimci taleplerin yükseleceğini belirterek, "Vatan Partisi olarak hazırız" ifadelerini kullandı.

Perinçek, Vatan Partisi heyetinin KKTC ziyaretini değerlendirdi. Perinçek, "Siz ABD'ye, İsveç'e, Finlandiya'ya 'KKTC'yi tanıyın' diyebilir misiniz? Biz Rusya'ya Abhazya'ya bunu dediğimizde umut verici cevaplar alıyoruz" ifadelerini kullandı.

Perinçek, Türkiye'nin ŞİÖ'ye katılmasının önemine vurgu yaptı. Perinçek, ŞİÖ'nün kuruluşunda Türk cumhuriyetlerinin bulunduğunu hatırlatarak, "Türkler dünyada ŞİÖ'de toplanıyor ve orada birleşiyor. ŞİÖ'ye girmediğiniz zaman dünya Türklüğünün dışında kalıyorsunuz." ifadelerini kullandı.

Perinçek, LGBT'nin devletler tarafından yukarıdan aşağıya dayatıldığını belirtti. Perinçek, erkeklik ve kadınlığın kromozomlarla belirlenen bir olay olduğunu hatırlattı.