Bahçeli'den Kılıçdaroğlu'na sert sözler: "CHP yönetimi Pensilvanya'nın güdümündedir"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu sert sözlerle eleştirdi. Bahçeli, FETÖ’cü Taraf Gazetesi’nin eski yazarının İzmir'den aday gösterildiğini belirterek sert sözler sarf etti.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin İstanbul İl Başkanlığı iftar programında konuştu. Konuşmasında Kılıçdaroğlu'na sert eleştiriler yönelten Bahçeli, "CHP yönetimi Pensilvanya'nın güdümündedir." ifadelerini kullandı. 

Bahçeli konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

Çorum ve Konya’yı ülke sanıp, Gaziantep’te Şanlıurfalılara hitap edenlerin; Kapalı Maraş’ı ilk kez duymuş gibi bakıp temiz parayı uyuşturucu tacirlerinden alacağını iddia edenlerin biliniz ki ciddiye alınacak hiçbir tarafları yoktur.

Allah muhafaza, iktidar olduklarından 3 ay sonra Avrupa ülkelerine vizesiz gidileceğini ileri sürerek diplomasi ve hukuk bilmez bir hayalperest olduğunu belgeleyen bir kişiden Cumhura baş olmaz, olmamalıdır, inşallah da olmayacaktır.

Bununla da kalmayıp Sakarya Savaşı’nın Sakarya ilimizde yapıldığını zanneden, Kağıthane’ye Kağıttepe diyen, Mersin’i Güneydoğu’nun incisi yapan, fındığın yüzde 42’sinin Şanlıurfa’da üretildiğini iddia eden bir Cumhurbaşkanı adayına ne anlatsak boş, ne söylesek boşunadır.

Çünkü hiçbir şeyi bilmiyor, bilmediğini bilmiyor, daha tuhafı biliyormuş gibi yapmaktan da çekinmiyor.

Meşhur bir sözde aynen anlatıldığı gibi:

“Bilen ve bildiğini bilen akıllıdır, onu izleyin.

Bilen ve bildiğini bilmeyen uykudadır, onu uyandırın.

Bilmeyen ve bilmediğini bilen bir öğrencidir, ona öğretin.

Bilmeyen ve bilmediğini bilmeyen bir aptaldır, ondan sakının.”

Büyük mutasavvıf Şems-i Tebrizi her insan için ibret levhası olarak değerlendirilebilecek şu hikmet dolu cümleleri nasıl da tefekkür hazinesinden tezekkür hanesine çıkarmıştır:

“Hiçbir konuda emin olma, kendini ayrıcalıklı sayma.

Konumuna ya da mevkiine, ismine veya şöhretine güvenme.

Şu hayatta tüm zahiri kisveler sabun köpüğünden ibarettir.

Nazlı nazlı yükselir köpük, derken pat diye sönüverir.”

Ülkesini tanımayan, tarihini bilmeyen, milletine gönülden bağlılık hissetmeyen bir muhalefet lideri, üstelik bir Cumhurbaşkanı adayı 14 Mayıs’ta sönüp gidecektir.

Kunut dualarını ayet diye zikreden bu Cumhurbaşkanı adayının akıl ve zeka açısından rakipsiz olduğunu elbette görüyor, gülümseyerek takip ediyoruz.

Zillet ittifakının Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu ziyaret ettiği Bulgaristan’da demiş ki:

“Bay Kemal’le devlet yine devlet olacak. Parti de parti. Devlet ciddi olacak. Olması gerektiği gibi.”

Türkiye Cumhuriyeti devlet gibi devlettir.

Devlet başta, kuzgun leştedir.

Kılıçdaroğlu’nun sancısı da bundandır.

Devlet yine devlet gibi olacak demek Türkiye’ye Fransız kalmış bir siyasetçinin hezeyanıdır.

Türk devleti hükümrandır, egemenlik haklarıyla, ülkesi ve milletiyle dünya genelinde parmakla gösterilen bir mertebeye çıkmıştır.

Kılıçdaroğlu neyin ciddiyetinden bahsetmektedir?

Ciddiyetsiz olan kumar masasıdır.

Ciddiyetsiz olan birbirine pusu kuranlardır.

Ciddiyetsiz olan cibilliyet yoksunlarıdır.

Ciddiyetsiz olan Türkiye’yi ameliyat masasına yatırmak isteyen teslimiyetçi zevattır.

Ciddiyetsiz olan devleti ayağa düşürmek için mekik dokuyup mesai harcayan bizatihi Kılıçdaroğlu’nun kendisi ve ortağı olduğu diğer zillet partileridir.

Devleti yıkmayı, milleti bölmeyi, vatanı parçalamayı hedeflemiş bölücü, yıkıcı, suç ve cinayet örgütleriyle yol yürümenin, aynı karanlık çukurda buluşmanın neresi ciddiyet, neresi hamiyettir?

Bir nevi Cizvit papazları gibi, ihanetin misyonerliğini üstlenenler devleti nereden bilecek, milletimizin onuruna düşkünlüğünü nasıl göreceklerdir?

FETÖ’cü Taraf Gazetesi’nin eski yazarını İzmir’den milletvekili adayı ilan eden Kılıçdaroğlu ve CHP yönetimi Pensilvanya’nın güdümündedir.

Türklüğü Anayasa’dan çıkarma pespayeliğini alçakça gündeme taşıyan selamsız Babacan’ın yoldaşı Ali Dibo’yu Ankara Çankaya’dan milletvekili adayı gösteren Kılıçdaroğlu ve CHP yönetimi çıkmaz sokaktadır.

Aziz Atatürk’e hakaret edenleri baş tacı yapan, yeni bir çözüm sürecinin alt yapısını hazırlayan, sözde Kürt sorununu gündeme taşıyan, Türk askerinin silah bırakması için uygun ortam kollayan Kılçdaroğlu ve CHP yönetimi Türkiye Cumhuriyeti’ni dinamitlemek için kulisleri kaynatmakta, lobi çalışmalarını kamçılamaktadır.

Tehdit büyüktür, yakındır, kurnazdır.

Tehlikenin ana aktörleri, gerçek anlamından soyutlanmış demokrasi ve özgürlük masalları anlatarak ülkemizi zehirleme kararındadır.

Kandil CHP’nin ve İYİ Parti’nin yanındadır.

Bizim tarafımız ise Türkiye’dir.

Küresel emperyalizm CHP ile İYİ Parti’yi kukla gibi oynatmaktadır.

Bizim sevdamız ise Türk milletidir.

Yeminli Türkiye düşmanları CHP ile İYİ Parti’yi kafeslemiştir.

Bizim varlığımız ise Türk varlığına, bir değil bin defa armağan edilmiştir.

PKK ve FETÖ zillet ittifakına ambargo koymuştur.

Bizim kararlılığımız da “Devlet ve milletiyle, Her Şeyden Önce Türkiye”dir.

Irak’ın Süleymaniye kentinde fiilen terör örgütünün önünü açanların adayı Kemal Kılıçdaroğlu’dur.

Türkiye’nin, Suriye ve Irak’taki meşru ve hukuki askeri varlığını çekmesini dayatanların adayı Kemal Kılıçdaroğlu’dur.

Mavi Vatana sırt çevirmemizi isteyenlerin adayı Kemal Kılıçdaroğlu’dur.

Türk ve İslam coğrafyalarıyla tarihi bağlarımızın kopuşunu projelendirenlerin adayı Kemal Kılıçdaroğlu’dur.

Türkiye’yi Batı’nın ileri karakolu haline getirmek, bunun yanı sıra istasyon devleti yapmak için uğraşanların adayı Kemal Kılıçdaroğlu’dur.

Ayasofya-i Kebir Camii Şerif’ten yükselen ezan seslerini kısmak isteyenlerin, bu mukaddes mabedimizi tekrar müze yapmak için yanıp tutuşanların adayı Kemal Kılıçdaroğlu’dur.

Mescid-i Aksa’nın tarihi ve manevi statüne kast etmek için her provokasyondan medet umanların adayı Kemal Kılıçdaroğlu’dur.

Terörle mücadeleyi durdurmak, sözde Kürdistan’ın temelleri kazmak için vaziyet alan, iklim oluşturan, özerklik ve özyönetim kisvesiyle parçalanmanın yapı taşlarını döşemeyi amaçlayan hainlerin adayı Kemal Kılçdaroğlu’dur.

Yapılan köprüleri, otoyolları, demir yollarını, barajları, tüp geçitleri, tünelleri, havalimanlarını, yerli ve milli savunma sanayindeki atılımları hazmedemeyenlerin lekeli adayı Kemal Kılıçdaroğlu’dur.

Mehmetlerimize, polislerimize, korucularımıza, emzikli yavrularımıza kurşun sıkan katillerin siyasi çatısı HDP’nin umudu Kemal Kılıçdaroğlu’dur.

Terörist Demirtaş’ın, Soros’çu Osman Kavala’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu’dur.

Türkiye’nin bölgesinde ve küresel zeminde sesini yükselten, iradesini gösteren, dengeli, çok boyutlu, aktif, akılcı ve ahlaklı siyasetinden rahatsız olanların icazetli adayı Kemal Kılıçdaroğlu’dur.

İçe kapanmamızı, gelişmeleri tribünden izlememizi, yedek kulübesinde oturmamızı, Anadolu’ya kısılmamızı; kültür, tarih ve inanç havzamızdan uzak kalmamızı planlayanların adayı Kemal Kılıçdaroğlu’dur.

Kızılelma ülkümüze nefret besleyenlerin, teröristlere yardım ve yataklık edenlerin adayı Kemal Kılıçdaroğlu’dur.

Türkiye’yi küresel güçlerin kumanda edilen garnizon devleti yapmak için kuyrukta bekleyenlerin adayı Kemal Kılıçdaroğlu’dur.

İHA’larımızdan, SİHA’larımızdan, Uçak gemimiz TCG Anadolu’dan, Hürjet ve Hürkuş savaş uçaklarımızdan, hangardan çıkartılan insansız savaş uçağımız Kızılelma’dan, Atak helikopterimizden, Altay tankımızdan, Tayfun füzemizden, toplarımızdan piyade tüfeklerine varıncaya kadar Türkiye’nin diriliş ve yükseliş beratı tüm ürün ve hizmetlerden korkup çılgına dönenlerin adayı Kemal Kılıçdaroğlu’dur.

Emek ve Özgürlük İttifakı çatısında toplanan Yeşil Sol Parti’nin, Türkiye İşçi Partisi’nin, Emek Partisi’nin, Halkın Kurtuluş Partisi’nin, Toplumsal Özgürlük Partisi’nin, Sosyalist Meclisler Federasyonu’nun;

Sosyalist Güç Birliği İttifakı’nda birleşen Türkiye Komünist Partisi’nin, Türkiye Komünist Hareketi’nin ve Sol Parti’nin,

Bunların yanında ve yöresinde, önünde ve ardında konuşlanan silahlı terör örgütlerinin adayı bilinsin ki Kemal Kılıçdaroğlu’dur.

Başka coğrafyalarda neredeyse Komünist kalmamışken Türkiye’de yuvalanan Komünist ajanlar 14 Mayıs öncesi gizlendikleri hücrelerden nasıl da can havliyle ortalığa dökülmüşlerdir.

Demokrasi olmadığını iddia eden müfteriler bu tabloya ne diyecektir?

Özgürlüklerin engellediğinden şikayet edenler bu kadar özgürlüğü dünyanın neresinde görebileceklerdir?

Sıfır numara ajanlık görevini üstlenmiş Cengiz Çandar’ın saklandığı delikten dürte dürte çıkartılıp HDP’nin kayyumu Yeşil Sol Parti’nin Diyarbakır milletvekili adayı yapılmasını hala tesadüf gören var mıdır?

Bize göre, bu tesadüf falan değil şerefsiz bir kampanyanın ara ve alçak bir durağıdır.

Kaynak: Anadolu Ajansı

# devlet bahçeli # milliyetçi hareket partisi # kemal kılıçdaroğlu # cumhuriyet halk partisi