ABD’nin ‘duvarı’nı yine yıkarız

Yılmaz Erdoğan 20 yıl sonra yazdı, Demet Akbağ 15 yıl sonra sahneye çıktı. "Aydınlıkevler - Babaannem Amerika’ya Karşı" oyunu Ankara'daki turnesini tamamladı.

Amerikan emperyalizminin boy gösterdiği 1970'lerin Türkiye'sinde, yaşlı kadının önderliğinde mahallenin gençleri ile başlatılan mücadelesi sahnelendi.

Demet Akbağ 15 senelik sahne arasını yine Yılmaz Erdoğan’ın kaleminden çıkan bir oyunla sona erdirdi. 1970’lerin Ankara’sını, filmlerinde, şiirinde izlediğimiz, okuduğumuz Yılmaz Erdoğan "Aydınlıkevler" adlı oyunu ile izleyiciyi bir kez daha 70’lerin Ankara’sına götürüyor.

Yapımını BKM’nin üstlendiği, Demet Akbağ’ın performansı ile Yılmaz Erdoğan’ın kalemini buluşturan "Aydınlıkevler", Ankara Congresium’da sahnelendi.

Döner sahne tasarımı ve perdeye yansıtılan animasyonlarla izleyiciyi etkisi altına alan Serdar Biliş yönetimindeki oyun, bizi lise öğrencisi Ayhan ile babaannesi Zühre’nin evine konuk ediyor.

Amerikan ambargoları nedeniyle yaşanan elektrik kesintileri, karaborsa, temel yaşam maddelerine ulaşmada yokluğun ve zorluğun anlatıldığı oyunda aşk, hayaller ve dayanışmanın verdiği inanç izleyiciyi etkisi altına alıyor.

Amerikan askerlerinin mahallenin ortasına ördüğü duvar ve bu duvarın arkasındaki alan, bir süre sonra insanların hayatına gölge düşürüyor. Halk, Amerikalıların evlerinin camlarına fırlayan golf topları yüzünden kırılan camlarını tamir ettirmeye çalışıyor. Kırılan camların parasını ödemekte güçlük çeken mahalleli bir mücadelenin içine giriyor.


Oyunda bir yandan Zühre ile Ayhan’ın evine her konuk olduğumuzda kırılan camların ardından sesli konuşulmaya başlanan mücadelenin ayak seslerini bir yandan da mahallenin sevdalı ressamı Süreyya’nın, genç kız Sülün’e duyduğu umutsuz aşkı izliyoruz.

Oyun ilerledikçe hikâye, mahallelinin Zühre önderliğinde ve "devrimci" gençlerin de içinde olduğu Amerikalılara karşı küçük çaplı bir isyan başlatmalarına doğru gidiyor. Halk, ellerinde balta, çekiç ile Amerikalıların ördüğü o duvara balyoz indiriyor ve yıkılması imkansız görülen o duvar yıkılıyor.

Ve mutlu son... Aşkın, toplumun "büyük güce" karşı yalnız değil topyekun mücadelesinin kazandığı bir finalle oyun son buluyor.

Finalde sahne perdesine yansıtılan tablo da dikkat çekiyor. Fransız Devrimi'nin simgesi haline gelen "Halka Önderlik Eden Özgürlük" tablosunun bir benzeri olarak oyunculardan Süreyya'nın çizdiği tabloda mahalleliye önderlik eden Zühre babaanne önde, gençlerin arkada olduğu görülüyor.

Kaynak: Ulusal Kanal Haber Merkezi

# demet akbağ # Ankara Congresium # Aydınlıkevleri Mahallesi # abd # Yılmaz Erdoğan # turne # ankara