Prof. Dr. Ali Gür: "FETÖ'nün önü alabildiğine açılmıştır"

FETÖ ile mücadele sürerken örgütün Gladyo ile bağlantıları da tek tek ortaya çıkıyor. FETÖ üzerine çalışmalarıyla bilinen Eski Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür FETÖ elebaşının sahneye çıktığı yıllara mercek tuttu. Gür, FETÖ’nün siyasi liderlerle ilişkisine de dikkat çekti.

"Vaizlikten Teröristliğe Bir İhanetin Portresi” kitabını yazan Eski Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, örgütün kirli ilişkilerini tek tek anlatıyor.

- FETÖ de dini duyguları çok iyi kullanarak diğer dini yapıları ve toplumun önemli bir kesiminin mağduriyet algısını kendi lehine çevirmeyi başarmıştır. Ses çıkaranlar, genellikle dini gruplar tarafından nifak ehli, tefrikacı ve kıskançlık saikiyle hareket edenler olarak yaftalanıp ötekileştirilmiştir. 12 Eylül, 28 Şubat darbeleri ile diğer dini yapılar büyük oranda baskılanırken FETÖ’nün önü alabildiğine açılmıştır. 

Gür, Gülen'in 16 yaşındayken vaazlar verdiğini belirtti.

- Gülen, daha 16 yaşlarında iken Sivas, Amasya ve Tokat yörelerinde fahri vaazlar vererek bölgede isminden söz ettirmeye başlamıştır. Bu kişilik özellikleri ve toplumu etkileyen tiyatral anlatımları bazı mahfillerin dikkatini çekmiştir. Erzurum’da ara sıra gidip geldiği terzi Mehmet Şengül’ün dükkânında Özel Harp Dairesi elemanı olan tabip subay Esat Keşşafoğlu ile 1957’de tanıştırılarak çok genç yaşta Özel Harp Dairesi bünyesine alınmıştır.

Prof. Dr. Ali Gür, Gülen'e destek veren isimleri de açıkladı.

- MİT Müsteşarı Korgeneral Fuat Doğu’nun elemanı olarak çalışan aynı zamanda üst düzey bir mason olan Yaşar Tunagür gerek Edirne Müftülüğü yaparken gerekse Diyanet İşleri Başkan yardımcılığı döneminde birçok alanda Gülen’in destekçisi ve yol göstericisi olmuştur. Genelkurmay eski Başkanları’ndan Orgeneral Cemal Tural’ın Gülen’e özel ilgisi ve Keşşafoğlu ile tanıştırılması, İskenderun’da usta birliğinde de yine telsiz ve muhaberatta görevlendirilmesi herhalde tesadüf değildir.

Gür, Gülen'in çekirdekten eğitildiğine dikkat çekti.

- Kaldı ki en yakın talebelerinden Latif Erdoğan ve emekli vaiz Hilmi Türkmen, CIA kontrolündeki Özel Harp Dairesi elemanları tarafından Gülen’in devşirildiğini açıkça dile getirmişlerdir. Diğer taraftan Millî Birlik Komitesi Üyesi Albay M. Şükran Özkaya’nın arşiv belgeleri taramalarında Avukat Bekir Berk ve FG’nin Nurcular içine yerleştirilmiş Özel Harp Dairesi elemanları oldukları belgelere yansımıştır.

Gülen'in en dikkat çeken hareketlerinden biri de siyasi liderlerle kurduğu yakınlıklardı.

- Başbakanlıkları döneminde Süleyman Sami Demirel, Mustafa Bülent Ecevit, Deniz Baykal, Turgut Özal, Ahmet Mesut Yılmaz, Tansu Çiller, Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan gibi isimlerle yakınlık kurmuş ve karşılıklı çıkar ilişkisine girmiştir. Demokratik Sol Parti’yi kuran Genel Başkan Mustafa Bülent Ecevit, FETÖ ile iyi ilişkiler içinde olmuştur. Gülen hakkında açılan iki davanın da Ecevit’in Başbakanlığı döneminde çıkarılan iki af kanunu ile kapatılması dikkat çekicidir. Belirli bir güce ulaşınca CHP’yi dizayn etmeye çalışan FETÖ, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ı yeterince kontrol altına alamayacağını anlayınca istifa ettirmek üzere kaset komplosunu hazırlamış ve Baykal da direnmeyerek istifa etmiştir.

Gülen'in İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile ilişkisi de dikkat çekici.

- FETÖ’nün hükümete Işılay Saygın’ı bakan olarak sokacak kadar Çiller’le arasının iyi olduğunu, FETÖ’nün yükselme trendi ile Akşener’in İçişleri Bakanı yapıldığını ve bu dönemde FETÖ’cülerin emniyete yerleştiğini gazeteniz Aydınlık’taki köşe yazısında İsmet Özçelik açıkça dile getirmiştir. Bir dönem Gülen’e en yakın isimlerden biri olan Hüseyin Gülerce de “Meral Akşener cemaate çok yakındır şahidi benim” diyerek Akşener’in FETÖ ile sıcak ilişkisine dikkat çekmiştir.

Kaynak: Ulusal Kanal Haber Merkezi

# Ali Gür # Fetullahçı Terör Örgütü