İyi Parti'de yeni bir Genel Başkan istemi!

Aydınlık Gazetesi'nin manşetine göre, Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında İyi Parti içinde hesaplaşma hız kazandı. Parti sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu ve Genel Başkan Başdanışmanı Aytun Çıray’ın istifasının ardından bu kez Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Ethem Baykal’ın sözcülüğünü yürüttüğü 'Ortak Akıl Platformu zehir zemberek bir bildiri yayımladı.

Platform yayımladığı bildiride, taleplerinin dikkate alınmaması halinde yeni bir kadro ve genel başkan ile yola devam etme niyetini ilan etti.

“Parti mahremiyeti gereği yukarıda sadece bir kısmı dile getirilen, İyi Parti'nin yanlışlarının bu yönetim ile çözülmeyeceği görülmüştür.“ denilen bildiride öne çıkan eleştiriler şöyle:

•Parti içine sızan cemaat ve gruplara karşı önlem alınmalı.
•Bazı parti yöneticileri ve yetkilileri hakkında "terör örgütü üyesi olmak ve kara para aklamak, borsa dolandırıcılığı vb. hususlarında soruşturma dosyaları olduğu iddialarına açıklık getirilmeli.
•Partiyi lider sultasına bağlı dar kadrolu oligarşik yapılar yönetiyor.
•Partide kirli ticari ilişkiler var.
•Türk milliyetçilerinin yönetim kadrolarından tasfiye edilmesi durdurulmalı.
•Başarısız ittifak ve Altılı Masa sürecinin mimarları kamuoyu önünde hesap vermeli.
•İktidarla gizli mahfillerde kapı arkası siyaseti yaparak çıkar ilişkisi kurulmamalı.
•Genel Başkan, tüm yetkileri (Gençlik Kollan, Teşkilat Başkanlığı vb.) kendinde topladı.
•Etik olmayan gizli saklı akçeli işler partiden uzaklaştırılmalı.
•Genel Başkan, akraba ve yakınlarını ön plana çıkarmamalı, önemli görevlere ve finans ilişkilerine bu isimleri getirmemeli.
•Genel Başkanın süresi, tüzükte belirtilen üç dönem kuralına sadık kalınarak korunmalıdır.
•Genel Başkan, vekil adaylığı sıralamasında akçeli ilişkilerin yürütüldüğü iddiasına açıklama getirmeli.

Platformun sözcüsü İYİ Parti Genel Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Ethem Baykal Aydınlık Gazetesi'ne konuştu: 

- Millet İttifakı ve bu taraftakiler Amerikancı kaldı. Öbür taraftakiler de karşıdakiler de Avrasyacıdır. Ama maalesef yüzde 40 Amerika'yla anlaşıldı. Yüzde 60’ı Avrasyacı kaldı. A planı B planıdır. Yani Türkiye'yi Türkler yönetmiyor maalesef. Dış güçlerin ciddi bir tesiri var, Avrasyacıların da tesiri var. HDP eleştirisine de bakarsak; Türkiye İşçi Partisi'nden HDP'den bu tarafa kadar hepsi Amerikancı bir politikada, potanın içinde eridi. Sayın Genel Başkan'ın da bir dosyası var. 2016 yılından beri varmış. Onu 2019 yılında öğrendik. Partiyi de 2017 yılında kurmuştuk. Demek ki kendi biliyor ve saklıyormuş. Terör örgütü dosyası olduğunu bilseydik, ben partinin kurucusuyum, katılır mıydım? Katılmazdım. Ama başka bir şey de var. 2016’dan beri dosya açılmış da, bugüne kadar bir dava da açılmamışsa o da hukukun ayıbıdır. Ben hukukçuyum, avukatım. Ama burada bir bakıyoruz; sağmal ineği kimse kesmiyor. Saldıran irade herhalde o dosyayı açmayan iradedir. Muharrem İnce'nin Hüseyin Güler'le dershane ortaklığı var biliyorsunuz. Bu tarafa da geldiğimizde de Kemal Kılıçdaroğlu'nu kasetle getiren bir irade var. Tayyip Bey'in de bunları bildikten sonrasında beyanı var: “Onu istifa ettiren, onu da oturtturan irade daha büyük bir güçtür” dedi. “Aynı güçtür” dedi. Demek ki buradaki siyasi rehinelik, yani oradaki terör örgütü dosyasının uzaması yanlış. Hukuken yanlış. İçi boşsa takipsizlik verin. Doluysa tutuklayın. Siyasal işkencedir. Ama işe yarayan bir tarafı varsa da orada beş puan kaybına sebep olmuştur.